GULYABANİ

Merhaba uzun bir aradan sonra yeniden yazmaya karar verdim. Şu sıralar finallerim olduğu için fazla yazamadım. Finallere çalışmaktan sıkılınca kendimi yeniden kitaplara verdim. Bugün ki bahsedeceğim kitap Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Gulyabani adlı eseri. Türk klasiklerinde yer alan yazarlara hep bir önyargı duyup okumamıştım. Senler önceki kullanılan dildeki bazı kelimleri anlayamayacağımı düşündüğüm için kitaplarını da hiç okumamıştım. Yine gezinirken bu kitap gözüme çarptı. Ve hislerime güvenerek bu kitabı okumaktan pişman olmayacağımı bir ses fısıldadı sanki kulağıma. Öyle de oldu. Kitabı hiçbir zaman yanımdan ayırmadım bitirene kadar. Hemen bitmesin diye de on sayfa okuyup ertesi güne bıraktım. Kitabın konusundan bahsedecek olursam; kitap öncelikle bir ninenin Hüseyin Rahmi'den cinli, perili konusu olan bir masal yazmasını istemesinden bahsediyor. Hüseyin Rahmi ninenin bu isteğini kırmayıp bu hikayeyi yazıyor. Oldukça da başarılı bir hikaye hem gerçekçi hem de ustalıkla kurgulanmış. Ve roman karakterlerini o kadar iyi betimlemiş ki sanki onlarla birlikte aynı heyecanı ve korkuyu yaşayıp ne olacağını önceden tahmin etmeye girişiyorsunuz. Kitap Muhsine nine'nin başından geçen bir gulyabani hikayesini anlatmasıyla başlıyor. Ana karakterde anlayacağınız üzere Muhsine nine'dir. Muhsine nine gençliğinde bir adamla evleniyor ve o adam onu dövüp hırpaladığı için tasını tarağını toplayıp adamdan boşanıyor. Annesi babası olmayan Muhsine'ye annesinin arkadaşı olan Ayşe kadın çok üzülüyor ve ona bir iş bulduğunu Üsküdar'a gitmeleri gerektiğini söylüyor. Lakin hizmetçilik yapacağı evin hakkında binbir türlü hikayeyi yolda giderken  onları eve götüren şoförden duyan Muhsine eve gitmekten korkuyor. Korksa da bir faydası olmuyor. Ayşe kadın onu oracıkta bırakıp evine doğru yol alıyor. Bundan sonrası Muhsine'nin yaşayacağı maceralardan örülü bir anı defteri oluyor.  Sürükleyiciliği  bir saniye bile kesilmeden akıp giden bu muhteşem hikayeyi okumanı tavsiye eder ve yazımı burada sonlandırmayı istiyorum. Fazla anlatmak istemedim ki belki merak edip okursun diye :)) Hoşçakalasın..