AKLIN YOLU EĞİTİM!


Dünya, bize sunulmuş bir hediyedir. Bu hediyeyi en iyi biçimde değerlendirmek için insanın eğitime ihtiyacı vardır. Eğitimin kökü tahsilden gelir. Tahsil'in anlamı ise literatürde bir ürün elde etme olarak geçiyor. Yani aslında çocuklar okulda öğrendiklerinden hayata dair bir düşünce ve fikir elde ediyor. Dersin kökü ise Arapça'dır ve asıl yazılışı ''dars''tır. Bu kelimenin anlamı ise yorumlayarak öğrenmedir. Yani çocuk derste ezberleyerek değil anlatılan bilgilere  ancak kendi yorumunu katarak, düşünerek öğrenimini sağlayabilir ve başarılı olabilir. Lise öğrencilerinin çoğuna baktığımızda eğitim sisteminden yakınırlar. Peki ya eğitim sistemi bu kadar kötüyse ülkenin birincileri başka diyarlardan mı göçtü? Sınava başka bir sistemle mi giriyorlar. Tabii ki hayır. Çocuklara bu algıyı veren maalesef ki biz yetişkinleriz. Üzülerek ifade etmek gerekir ki ülkemizde her bakan değişikliğinde bambaşka bir eğitim sistemi modeli getirilmeye çalışılıyor. Ve sistem yazboz tahtasına dönüyor. Çünkü her yeni sistemle öğrencilerin gözü korkuyor ve başarısızlıklarına bulacak bir kulp yenilenmiş oluyor aslında. Oysa bilimsel ve tarafsız bir heyet tarafından ciddi bir araştırma sonucunda tüm dünyanın eğitimde başarılı olmuş ülkeleri araştırılabilir hatta uygulamalar yerinde görülebilir ve bizim ülkemize ve milletimize ait, değiştirilmeden uygulanacak bir eğitim modeli kısa,orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla değiştirilmemek üzere hayata geçirilebilir. Böyle bir köklü sistemin hayata geçmesi ülkemizin gelişmesine ve gençlerimizin daha başarılı olmalarının da yolunu açacaktır. ''Akzambaklar Ülkesi'' kitabında Futbol başlığı oldukça dikkatimi çekmişti.  Snelman bir konuşmasında: ''Ben güçlü bacak kaslarıyla övünen insan topluluğu yerine güçlü fikirlerle donatılmış beyinleri tercih ederim. Bu ülkeyi bataklıktan kurtarabilecek olan şeyin futbolcuların değil de insanların yaratıcı fikirlerinin çarpışması olacağından bahsediyor. Daha sonra Snelman, çocuklara kızan ailelerden bahsediyor. Çocukların kendi eserimiz olduğundan. Yalan söyleme, küfür etme demek yerine ebeveynlerin dedikleri şeyi kendilerinin uygulamalarını istiyor. İnsanoğlu ne ekerse onu biçecektir çünkü. Zehir ekip güzel bir meyve biçmesi olanaksızdır.'' Son cümlesi oldukça etkilemişti beni. Aileler çocuklarından kendi kapasitesinden oldukça fazla bir beklentiye girdiği için sınav sonuçları istediklerinden hayli düşük olunca çocuklar kendilerini intihara kadar sürüklüyor. Bazı şeylerin öneminin  hayattaki yerini şaşırabiliyor ve bu yüzden aile içi çatışmalarda çoğalabiliyor. Bir kağıt parçasının çocuktaki cevherin ne kadarını ortaya koyabileceğini hiçbirimiz farkında değiliz. Bir sınav sonucuna göre çocuğun zekasını ölçmeye çalışmak ne derece doğru olabilir ki? Kendi alanımla ilgili (Türkçe) yapılan bir bilimsel çalışmada Türkiye genelinde yapılan üniversite sınavlarında Türkçeden sorulan 40 sorunun 14,6'sına doğru cevap veriliyormuş. Buna göre Türkçe sınavında verilen doğru cevapların oranı sadece %36,5 imiş. Şöyle ki üniversite çağına gelmiş bir gencin kendi ana dilinden giridiği bir sınavda %74 üne yanlış cevap vermesinin nedenleri de araştırılmalı ve bu konuya kalıcı çözümler üretilmelidir. Bilindiği üzere dünyanın en akıllı ülkelerinden biri Çin'dir. Bunun sebebi ise çocuklara verilen eğitimin ezber odaklı değil de formüllerin sınıfın duvarlarına yazılıyor olmasıdır. Çünkü çocuk böylelikle duru zekasını fazla da gerekli olmayan bir ton formüle değil onu sınıf duvarlarından göre göre mantığına yatırarak sınav kağıdını kolaylıkla bitirebiliyor. Çünkü Çin'de bulunan eğitim sisteminin amacı, ezberletmek  yada davranışçı etkinliklerle çocuğun  yaratıcılığını kısıtlamak değil onlara yapılandırıcı yaklaşımlar sayesinde bilgiyi mantığına yatırarak ''gerçekten'' öğrenmesini sağlamak. Ayriyeten sınavlarda derece yapan her çocuğun tek söylediği şey vardır. O da ''düzenli çalışmak.'' Biz eğitim sistemini eleştirdiğimiz kadar çocuklara düzenli çalışma alışkanlığını edindirebilseydik belki de eğitim sistemi ne kadar kötü olursa olsun çocuğun başarısı buna kesinlikle engel dahi olamayacaktı. Çünkü yazımın başında da dediğim gibi var olan eğitim sisteminde başarısızlıklar kadar başarılar da var. Demek ki iş öğrencide bitiyor. Eğitimin yolu akıl, aklın yoluysa bir!
  

Yorumlar

En Çok Okunanlar