O BENİM KIZIM

Saat sabahın 7'si. Yukarıda görmüş olduğun kitabı az önce bitirdim. Ve sana şunu söylemeliyim ki boşluğunu hissedeceğim bir kitap kesinlikle. Okuduğum en güzel romanı bitirdiğim için gene hüzünler içindeyim. Bu güzel roman zaten People Dergisi 'En İyi Yeni Kitap Ödülü' almış. Oldukça sürükleyici ve bir o kadar da sade bir anlatımı var bu romanın. Yazar o kadar başarılı işlemiş ki karakterlerin ruh hallerini, kitabı okurken sanki olayın yaşandığı mekanlarda geziniyordum. Kitabın konusundan bahsedecek olursam kitap gerçek adı Nathalie olan Mia'nın hayat öyküsünü anlatıyor. Mia kitabın adından da anlayacağın üzere ''O Benim Kızım'' daki kaçırılan kız. İki anne bir kız çocuğu etrafında şekillenen, olayların ardı arkası kesilmeyen okumaktan bir an bile sıkılmayacağınız, her sayfayı çevirişinizde merakınızın bir kat artacağı bir roman. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Ben okurken kafamda bir film yazıp yönetip izledim adeta. Ve bir romanı başarılı diye nitelendirebiliyorsak eğer kafanızda onu hayal edip adeta gözünüzün önünde canlandırabilmeyi size vadediyor olmalı. Ben içeriğinden fazla bahsetmek istemiyorum, eğer okursanız, kitabın heyecanını sizin okudukça almanızı yeğlerim çünkü. Bu kitapla birlikte öğrendiğim en güçlü duyguysa şudur ki; Affetmek, zihninizi tamamiyle özgürleştiren muhteşem bir eylem.