ŞİRAZE

Merhaba değerli okuyucum; bundan sonra her gün yazmak yerine ne zaman canım isterse o zaman yazacağım. Çünkü bazen sanki zorla cümleler dökülüyormuş gibi geliyor. İçimden gelmediği bir işi yapmak istemiyorum. Ne zaman yazmak içimden gelirse o zaman karşınızda olacağım. Neyse bugün bahsetmek istediğim kelime ''şiraze''. Bu güzel kelimemizin manası ise; Ciltli kitapların sırt kısmında bulunan ve yaprakların düzgün durmasını sağlayan ince şerit. Bazen de düzen ve düzgünlük anlamında kullanılıyormuş. Ben tabi ki de bu kelimeyi mecazi anlamıyla nelerin aklıma geldiğini yazacağım sana bugün. Ahmet Hamdi bir kitabında insanın şirazesiz kalmasından bahsediyor. Zamanımızda şirazesiz insana denk gelmeyen yoktur herhalde. Bir günü diğer gününe uymayan, bir söylediği diğerini tutmayan bir ton insan var günümüzde. Ve bu insan kendi dengesini tutturamadığı gibi başkalarının da düşünce dengesini bozuyor. Sırf bu insanları gördükçe inan yalnızlık daha çok içime işliyor. Çünkü bir insan sözünün ve yaptıklarının arkasında durduğu kadardır bence. İnsanın bir çizgisi olmalı ve bundan şaşmamalıdır. Kimi bu çizgiye huy kimi tavır der. Ben bu çizgiye karakter diyorum. İnsan sözünün arkasında ne kadar duruyorsa kendinden de o kadar emindir. Ve biz maalesef ki özgüveni yerle bir olmuş insanların yalanlarıyla boğuluyoruz. Bu gördüğümüz şirazesiz insanlar bizim belki de karşımıza çıkacak doğru insanları, bizde ön yargı oluşturdukları için elimizin tersiyle itmemize sebep oluyor. Böylelikle de kurulacak güzel dostlukların başlamadan bitmesine neden oluyor. Bu insanların geçmişimizi elimizden alması yetmemiş gibi bir de bizi gelecekteki mutluluğumuzdan ediyorlar. Sözün özü şu ki; Allah şirazesi bozuk insanlara denk getirmediyse şükredecek en büyük nedenin budur herhalde. Sağlıcakla kalman dileğiyle. Hoşça kalasın :)