Umut yolculuğum



Şuan İstanbul'dan Bursa'ya giden bir otobüsteyken yazıyorum bu yazıyı. Aslında yolculukları çok sevmesem de bazen insanın ihtiyacı olabiliyor uzun bir yolculuktayken düşünceleriyle yüzleşmek. Okuldayken ya da arkadaşlarla gezip tozarken kaçabildiği düşüncelerinden eninde sonunda yüzleşebiliyor böyle uzun soluklu yolculuklarda. Gün geçtikçe insan çoğu şeyi farkına varıyor. Mesela benim bu yolculukta yüzleştiğim ilk şey yaptığım bütün hataların sebebinin zamanında o hatayı yapanları kınamak yada "ben asla yapmam" deyip büyük konuşmak. Ölenle ölüme gidilmediği gibi yani hayatımıza devam etmek zorunda olduğumuz gibi hatalarımızla da bir an önce yüzleşip yanlışla doğrunun  farkına varmamız da en güzeli bizim için. Çünkü sen ne kadar kaçarsan düşünmek istemeyip yüzleşmediğin o hata sana misliyle büyük bir acı veriyor. Ve ben genelde tamam bittim ben artık yaşamasam da olur diye yerden yere atmaktansa kendimi, yaşanması gerekiyordu ve yaşandı bir daha olmamasına gayret et diyerek kendi terapimi kendim yapanlardanım. bence doğru olanda bu. Çünkü önünde iki seçenek var ya yaptığın yanlışta kaybolup o çukurun içinden çıkmayacaksın ya da çabalayıp gün ışığını görmek için umudunu kaybetmeyeceksin. Başarılarınla da hatalarınla da kendini sevmeyi bil. Keşke demekle geçmişi değiştirmeyeceğin gibi kendini yıpratmaktan başka hiçbir işe de yaramıyor.  Çünkü geçmişte yaptığın hataların olmasaydı bugün ki sen olamayacaktın.

Yorumlar

En Çok Okunanlar