ELVEDA HAZİRAN

Merhaba sevgili okuyucum; az önce bitirdiğim bu şaheserden sana bahsetmek istedim. Aslında gözümü yormamam gerekiyordu ama bu kitabı elime ilk aldığımda hemen okuyup bitirmem gerektiğine dair bir his uyandı içimde. İyiki de kalbimin sesini dinleyip almışım bu kitabı. Gönül isterdi ki birkaç saat içerisinde bitirip tahlilini hemen yazabileyim ama maalesef ikinci gün bitirebildim. Sarah Jio'nun zaten aşığı olduğumdan bu kitabını da severek okuyacağımı tahmin etmiştim aslında. Kitabın içeriğinden bahsedecek olursam; Yazar bu sefer romanına bir not yazarak başlamak istemiş. Notta da İyi Geceler Aydede adlı çocuk kitabını ilk okuduğu günlerden ve bu kitaba olan sevgisinden bahsetmekte. Bu kitabı sevdiği için yazarıyla ilgili de birkaç araştırma yapmış ve romanına Margaret Wise Brown'u da dahil etmeyi unutmamış. Ve konu kısaca ana karakterimiz June Andersen ve ona teyzesi Ruby tarafından miras bırakılan Mavi Kuş Kitabevinden ibaret aslında. June çocukluğunu bu kitabevinde geçirse de kardeşiyle yaşadığı tatsız olaylar sonrasında Seattle'da daha fazla duramayacağını anlar ve kendini New York'ta bir bankacı olarak hayatını  sürdüren iş kolik bir kadına dönüştürür. Zamanla içindeki çocukluğundan eser kalmaz ve kendisine emredilen işi yapmak zorundadır ve çalıştığı banka tarafından haczedilen dükkanları teker teker  kapattıkça duygusuz biri olup çıkar. Bu duygusuzluğu Ruby teyzesinin ona miras bırakmış olduğu Mavi Kuş Kitabevinden bahseden mektup alınca adeta uçuşup gider ve onca yıldır içinde tuttuğu duyguları donmuş kalbini çatırdatarak gözlerinden yaşlar halinde dökülür. İki seçeneği vardır: Ya çocukluğunun aşkı olan o kitabevine sahip çıkacak ya da New York'ta ki o duygudan arınmış bencil hayatına yapayalnız devam edecekti? Kalbini delip geçen duygularının mı yoksa New York'ta yaşadığı zindan hayatın mı esiri olacaktı? Adeta umudun romanı..