PARİS'TEN SEVGİLERLE

Merhaba sevgili değerli okuyucum,
Sana az önce adeta ağlayarak bitirdiğim kitaptan bahsetmek istiyorum. Yani bu kitabı aslında anlatmak çok zor çünkü her sayfasını adeta yaşayarak okudum. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki okuduğum EN MUHTEŞEM kitaptı. Olaylar o kadar güzel tasarlanmış ve birbiriyle o kadar iyi ilişkilendirilmiş ki nerede ne olacağını asla tahmin edemiyorsunuz. Tahmin ettiğiniz şeyler olursa da asla düşündüğünüz gibi olmuyor, olan şeyse düşündüğünüzün bin kat iyisi olmuş oluyor. Kitabın içeriğinden bahsedecek olursam her şey Ruby Miller'ın günlerce hatta belkide haftalarca heyecanla yanına gelmesini umduğu erkek arkadaşının onu hava alanında yüzüstü bırakmasıyla başlıyordu. Yaşadığı şoku atlatmaya vakit kalmadan Paris'te yaşayan en yakın arkadaşı onu yanına çağırıyordu. Kendisine ihtiyacı olan birini Jack gibi yüzüstü bırakmamaya kararlı olan Ruby Paris'e giden bir trende buluveriyor kendini. Daha sonra , mesleği antika eşyaların değerini biçmek olan Harriet'ın, oldukça zengin olan Madam Dumont'un, yıllardır kirasını ödediği boş dairesine çağrılıyor. Madam Dumont'un para göz akrabaları dairenin içindeki eşyaların değerini öğrenmek istemekte ve onları bir müzayede de satmayı planlamaktadır. Harriet, misafir ettiği Ruby'i evde tek başına bırakamayacağı için yanında onunda gelmesini ister. Boş dairenin yıllardır kirasının ödendiğini duyan Ruby bunun nedenini merak eder ve belkide bir sırrı ortaya çıkarabileceği düşüncesiyle Harriet'ın teklifini kabul eder ve o da Madam Dumont'un dairesine gider. .. Ve dairede Emmanuelle ve Henry'e ait aşk mektupları bulur. Böylelikle okudukça içinizi ısıtacak ve asla  akıllardan silinmeyecek bir hikayenin serüveni başlar. Yazar kitabında yer verdiği bu cümlelerle, kaleminin ustalığını bir kez daha kanıtlamış aslında; ''Ona göre bu bağımsız parçaların her biri aslında ilahi bir tasarımın parçalarıydı.'' ''.. Yaşanan her şeyin bir sebeple gerçekleştiğine inanan bir düşünce ekolü vardı.. Ne derseniz deyin, tüm bunlar yaşanacaktı.'' Tek bu cümlelere yer verdiğimde o kadar derinden etkilemiyor sizi, belki ama romanın bütünlüğünde ve hikayenin heyecan verici kısımlarını okurken bu sözlere denk geldiğinizde adeta beyninizden vurulmuşa dönüyorsunuz. Bu benim BAŞUCU kitabım olmalı kesinlikle diyeceğiniz bir roman. Kesinlikle okumanızı istiyorum. Ben sadece olayın başından bahsettim ama emin olun sayfalar ilerledikçe olayların mükemmelliğini tadacaksınız. Hoşça kalın :)))