GÖZYAŞLARIMI SİLDİĞİM GÜN


Selam! Yine hikayesindeki duygu yoğunluğuna kendini oldukça kaptıracağın bir romanla karşındayım. Bu kitabı bir süper markette gezinirken öylesine almıştım. Nedense beğeneceğimi düşünmüştüm ve yine düşündüğüm gibi oldu. Adeta elimden düşmeyen bir kitap oldu. Bu kitap sayesinde biten umutların vakti geldiğinde düşündüğünüzden de güzel bir şekilde yeniden nasıl yeşereceğini görüyorsunuz. Ve bazı şeyleri ne kadar zorlasanız da her şeyin bir vaktinin olduğunu ve asla o vakitten önce ya da sonra gerçekleşmeyeceğini anlıyorsunuz. Milla ve David birbirini çok seven iki aşıktır. Aşklarını evlilikle taçlandırırlar. Ve bir erkek bebek sahibi olurlar. Her şeyin mükemmel olduğunu düşünen Milla ve David oğullarının kaçırılmasından sonra yaşadıkları mutluluğun muhteşem bir hızla korkunç bir kabusa dönüşüne tanık olurlar. Milla yeni doğmuş oğlu Justin'le evin az ilerisindeki pazara doğru yolunu tutar. Pazara vardıklarında birden ne olduysa iki adam tarafından adeta esir hale getirilmişlerdi. Milla Justin'i taşıyan askının, sağ tarafındaki adamın belinden çıkarttığı bıçakla kesilip kendisinden koparıldığını hissetti. Tam bebeğine tutunacakken sırtına bir ağrının saplandığını hissetti. Saldırganlar tarafından bıçaklanmıştı. Ve olaylar silsilesi böylelikle başlamış oldu. Oldukça sürükleyici bir kitap olmasının yanı sıra duygusallığıyla da sizi peşinden sürükleyen bir kitap. Milla'nın kaçırılan yavrusunun izini sürmesi ve bu süre boyunca neler yaşadığını anlatıyor. Ben oldukça beğenmiştim. Umarım sende beğenirsin. Kendine iyi bak :))

Yorumlar

En Çok Okunanlar