HAVSALA

O kadar uykusuz ve bir o kadar da huzurluyum ki. Eskiden olduğu gibi yine bir kelime keşfettim. Ve bu kelimeyi seninde öğrenmeni istedim. Bu müthiş kelimenin anlamı ''Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.'' Aynı zamanda ''Ortaya çıkma'' manasındaki husul kelimesinden türetilmiş. Bazı anlar vardır ki gözümüz gerçeği görmekte zorlaşır. Ama her şeyin bir vakti olduğu gibi o gözümüze inen perdenin de kalktığı bir zaman vardır. Ve ben sanırım bu gece onu yaşadım. Allah'ıma şükürler olsun ki, bunu bana yaşattı. Bir kaç aydır namaz kılmıyordum çünkü Allah'ın beni sevmediği düşüncesi içerisindeydim. Halbuki dünyevi olarak kendimi özgür hissediyordum. Hiçbir sıkıntım yoktu aynı zamanda iç huzurumda.. Ama ben bunda bir anlam aramaya başladım. Çünkü Allah'ın sevdiği kullarından hiçbiri dünyada rahat etmemişti. Halifeler, Peygamberler.. Bende mutlu olmamalıydım. Geçici dünyada mutlu olmama izin veren Allah'ın beni aslında sevmediğini düşündüm. Çünkü ondan uzaklaştıkça dünyaya daha çok dalıyordum. Dünya hayatım daha da güzelleşiyordu ya da ben öyle olduğunu sanıyordum. Bu gece akşamki izlediğim korku filminin etkisiyle bir ton kabus gördüm. Ve ben hiçbir zaman kapı açık yatamam bu gece kapıyı kapatmamıştım korkarım diye. Ama kapalı haldeyken korkmadığımı fark ettim. Her neyse bu önemsiz bilgiyi geçelim. Velhasıl bir türlü uyku tutmadı beni. Bir değişiklik yapmam gerekiyordu çünkü günümüz adıyla depresyon dalgası beni de sarmıştı. Depresyon eşittir iç huzurun kaybolması. Eskisinden umursamaz ve artık hiçbir şeyin moralimi bozmasına zerre izin vermediğim birine dönüşmüştüm. Eskiden çok kafaya taksam da iç huzurum sapasağlamdı. Mantığa göre şu an bin kat daha iyi olmam gerek çünkü dünyayı umursamayan ve kimsenin kalbimi kıramayacağı kadar soğuk biri olmuştum. Ama değildim işte mutlu falan. Eskiyi düşündüm eski dediğim de bir kaç ay öncesini. Hayatımda neyin eksik olduğunu. Ve bu eksikliğin beni sevmediği için kendi verdiği hayattan Yaratıcıyı çıkarmak olduğunu fark ettim. Ve tam bunları düşünürken ezan okundu. İlk başta kalkmasamda yatağımdan sonradan abdestimi alıp şu ana kadar ki en düzgün namazımı huşu içinde kıldım. Ve sana abartmıyorum. Bir anda huzurla doldum. Her rüku ve secdede kendime geldiğimi hissettim. Sanki ona yaklaştıkça beni ne kadar özlediğini o yüzden bu namazı kılmamı nasip ettiğini anladım. Daha sonra huzurlu bir şekilde uzandım telefonumla oynarken beni sevmediğini düşündüğüm Rabb'im benim karşıma öyle bir şey çıkardı ki. Ondan başka kimsenin söylenilen yalanları ortaya çıkaramayacağını ve Ondan başka kimsenin gözümdeki bu perdeyi kaldırıp atacağını düşünememiştim. Yanılmıştım. Evet birkaç ay uzaklaştım ve başıma gelmeyen kalmadı. Psikologlar, ilaçlar, hastahaneler.. Hiçbiri derdime derman olamamıştı. Geç oldu ama anladım. Derdimi verenin dermanı ta kendisiydi.. Sana geri dönmem gerekiyordu ve sonunda döndüm.. Bir daha hiç ayrılmamak dileğiyle..

Yorumlar

En Çok Okunanlar