YILDIZLARI YENİDEN YAZALIM SENİNLE

Selam! Sevgili okuyucum fazla arayı açmadan sana bugün bitirdiğim kitaptan bahsetmek istiyorum. Aslında bu yazarla ilk kez karşılaşıyorum. Ama yinede yazım tarzı, üslubu, duyguyu okuyucuya veriş biçimi çok hoşuma gitti. Ve hiç yabancılık çekmedim. Bilindik bir yazar okuyormuşum hissini verdi bana. Her neyse lafı uzatmadan  konuya geçmek istiyorum direk; Yazar kitabına şimdiki günden başlıyor ve iki sayfa boyunca bugününü anlatıyor. Daha sonra geçmişe dönüyor ve neler yaşadığını anlatıyor ama bunun için farklı bir yol izlemiş. Kahramanımız Zoe, bisiklet kazasında can veren sevgili eşi Edward'ın ardından oldukça çökmüş ve hayattan kopmuştur adeta. Aslında normaldir hala acı çekmesi çünkü ölümünün üzerinden yalnızca iki ay geçmiştir. Kendini bir anda Ed'in özenle düzenlediği bahçesinde bulur orada biraz vakit geçirdikten sonra eve doğru ilerlerken ayağı kayar ve başını seramik saksıya çarpar ve sonrasında gözleri kararır. Bir sonraki sayfada  Zoe kendini,  gözünü açar açmaz 18 Eylül 1993 tarihinde, kolilerle kaplı evlenmeden önce ailesiyle yaşadığı evinde ki odasında bulur. Ona bir şans verilmiştir ve kendini geçmişte bulmuştur. Belki o zaman Ed'i kaybetmeyeceğini düşünmüştür. Ve geçmişteki önemli anları tekrar tekrar yaşar. Kendisine verilen bu şansı iyi değerlendirmelidir. Sence Zoe bu sefer Ed'i kurtarabilecek miydi? Her şeye rağmen geçmişteki düzeltilen hatalar,  yazılan kaderin değişmesine engel olabilecek miydi?  Gözünü açtığında nasıl bir sürprizle karşılacaktı? Bu hikaye mutlu sonla bitecek miydi? Bunların daha fazlasını yazmak istemiyorum. Çünkü eğer bu mükemmel kitabı okumak istersen heyecanını önceden yaşamanı istemiyorum. Ben oldukça beğendim. Bence sende oldukça beğenecek ve bitirdikten sonra benim gibi ağlayacaksın :) Hoşça kalasın :))